Fethi Kamışlı Kimdir? Bir Öğrenme ve Başarı Hikayesi Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Bir Eğitimcinin Bakış Açısı Her bireyin hayatında dönüm noktaları vardır. Bu noktalar, bazen bir öğretmenle, bazen de bir olayla şekillenir. Öğrenme, sadece okul sıralarındaki kitaplardan ibaret değildir. Aslında, öğrenme süreci, hayatın her anında devam eden bir yolculuktur. Bu yolculuğun sonunda, kendimizi daha güçlü, daha donanımlı ve daha bilge bir şekilde buluruz. Eğitim, sadece bireysel değil, toplumsal değişimlere de öncülük eder. Bu yazıda, Fethi Kamışlı’nın hayatını, başarılarını ve öğrenme sürecinde nasıl bir etki yarattığını ele alacağız. Fethi Kamışlı, kendi alanında önemli bir iş insanı ve girişimci olarak tanınan bir isimdir.…
6 YorumEtiket: bir
Isı Alışverişinde Neler Olur? Felsefi Bir Bakış Filozof Bakışıyla: Isının Metafiziği ve İnsan Deneyimi Isı, bazen gözle görülemeyen, bazen de hemen hissedilebilen bir olgudur. Fiziksel bir fenomen olarak, sıcaklık farklarının bir sonucu olarak çevremizdeki varlıkları etkiler. Ancak felsefi bakış açısıyla bu kavram, çok daha derin anlamlar taşır. Isı alışverişi, sadece fiziksel dünyadaki bir süreç olmanın ötesinde, etik, epistemolojik ve ontolojik düzeyde de önemli soru işaretleri doğurur. Bu yazıda, “Isı alışverişi” üzerine bir felsefi tartışma yaparak, bu etkileşimin insanlar arasındaki ilişkilerden, bilgi edinme süreçlerine, varlık anlayışımıza kadar uzanan geniş bir yelpazeyi nasıl etkileyebileceğini inceleyeceğiz. Isı alışverişi, iki farklı varlık ya da…
4 YorumİHH’nın Başında Kim Var? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir Analiz Bir siyaset bilimci, toplumların güç ilişkilerini, iktidar yapılarının nasıl şekillendiğini ve bu yapıların toplumsal düzene nasıl etki ettiğini sürekli olarak sorgular. Güç, yalnızca bir kişi ya da grup tarafından sahip olunan bir şey değil, toplumun tüm katmanlarında biçimlenen ve dönüştürülen bir kavramdır. Bu bağlamda, toplumsal düzenin belirleyicisi olan kurumların işleyişi, ideolojik yapıları ve bireylerin bu yapıdaki rolü, toplumsal değişim süreçlerinde kilit faktörlerdir. Bugün İHH’nın başında kim olduğu sorusu, sadece bir liderlik sorusu değil, aynı zamanda toplumsal değerler, ideolojik çatışmalar ve güç dinamikleri üzerine derin bir tartışmayı tetikleyen bir sorudur. İktidar ve…
8 YorumHollanda En Çok Ne Üretir? Bir Tarihçinin Perspektifinden Bir tarihçi olarak, geçmişi incelemek sadece olayların nasıl geliştiğini anlamak değil, aynı zamanda bu olayların bugüne nasıl yansıdığını görmek için bir fırsat sunar. Bugün Hollanda’nın üretim alanındaki güçlü konumuna bakarken, geçmişte yaşanan toplumsal, ekonomik ve kültürel dönüşümlerin nasıl şekillendirici bir rol oynadığını göz önünde bulundurmak oldukça anlamlıdır. Hollanda’nın ne ürettiği, bu küçücük ama güçlü ülkenin tarihindeki büyük kırılma noktaları ve dünya çapındaki etkileşimleriyle şekillenmiştir. Gelin, Hollanda’nın bugünkü üretim gücünü tarihsel bir perspektiften inceleyelim. 17. Yüzyıl: Hollanda’nın Altın Çağı ve Denizcilik Gücü Hollanda’nın üretim gücünün temelleri aslında 17. yüzyılda, yani Altın Çağ dönemine…
6 YorumKat Mülkiyeti Demek Ne? Bir Apartmanın Kalbinden Geçen Hikâye Bir bina düşünün… Her katında ayrı bir hikâye, her dairesinde farklı bir umut saklı. İşte bu yazı, o hikâyelerden birini anlatmak için kaleme alındı. Çünkü “kat mülkiyeti” dediğimiz şey, sadece tapuda yazan bir terim değil; insanların hayalleriyle, ilişkileriyle ve birlikte yaşama iradesiyle örülmüş görünmez bir bağ aslında. Bir Apartmanda Başlayan Yolculuk İstanbul’un eski semtlerinden birinde, dört katlı, mütevazı ama yılların izini taşıyan bir apartman yükseliyordu: “Gülkent Apartmanı.” Dışarıdan bakıldığında sıradan bir yapıydı ama içinde yaşayanlar için hayatın tam merkezinde bir sahneydi. Bu sahnenin iki başrol oyuncusu vardı: Emir ve Elif. Emir,…
8 Yorumİngilizce Söz İstemek Ne Demek? Bir Tarihsel Perspektiften Bakış Giriş: Dilin Gücü ve İletişimin Evrimi Bir tarihçi olarak dilin toplumlar arasındaki gücünü ve etkisini anlamak, geçmişin derinliklerine inmek gibi bir yolculuk gibidir. Bir kelimenin ya da ifadenin zaman içindeki dönüşümünü gözlemlemek, toplumların nasıl şekillendiğine, birbirleriyle nasıl etkileşime girdiklerine dair ipuçları verir. “İngilizce söz istemek” ifadesi de tam bu noktada, dilin ve kültürün kesişim noktasında ilginç bir yer tutar. Bu ifade, yalnızca dildeki bir istemi değil, aynı zamanda iletişimdeki değişimleri, sosyal yapıları ve kültürel etkileşimleri de yansıtır. Peki, “İngilizce söz istemek” tam olarak ne anlama gelir? Bu yazıda, tarihsel bir bakış…
6 YorumKarakafes Otu: Sevgiyle Filizlenen Bir Umut Hikâyesi Bir Toprak Hikâyesiyle Başlayalım Bahçenin ortasında küçük bir toprak parçası vardı… Ne çiçekler görmüş, ne tohumlar konuk olmuştu oraya ama bu sefer her şey farklıydı. Elif, ellerinde bir avuç umutla o toprağa eğildiğinde, aklında sadece bir bitki değil, bir hikâye filizleniyordu. “Karakafes otu…” dedi mırıldanarak. Adı kulağa sert gelse de, şifasıyla, sabrıyla ve direnciyle insanı büyüleyen bir bitkiydi bu. Yanında ise Can vardı; planlı, stratejik, her adımı hesaplayan bir adam. Elif ise sezgileriyle hareket eden, toprağın ruhunu dinleyen biriydi. İkisi birlikte, bir bitkiyi büyütmenin aslında hayatı büyütmekle ne kadar benzer olduğunu keşfedeceklerdi. Toprağa…
8 YorumKaradeniz’in Ne Kadarı Türkiye’nin? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Derin Bir Bakış Karadeniz… Yüzyıllardır medeniyetlerin buluştuğu, ticaret yollarının kesiştiği ve doğanın tüm ihtişamını sergilediği bir deniz. Ancak bu büyüleyici su kütlesi sadece coğrafi bir alan değil; politikadan ekonomiye, kültürden güvenliğe kadar birçok alanda derin anlamlar taşır. Peki bu denizin ne kadarı Türkiye’ye aittir? Sadece sayısal verilerle değil, küresel dinamiklerle, tarihsel bağlamla ve farklı kültürlerin bakış açılarıyla ele aldığımızda bu sorunun yanıtı çok daha zengin hâle gelir. Gelin, Karadeniz’e hem yerel hem de küresel gözlüklerle birlikte bakalım. Karadeniz’in Genel Coğrafyası: Yedi Ülkenin Paylaştığı Bir Alan Yaklaşık 436.000 km²’lik Dev Bir Deniz Karadeniz,…
8 YorumHüküm Ancak Allah’a Aittir: Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Pedagojik Bir Bakış Bir eğitimci olarak, her zaman şuna inanmışımdır: Öğrenme, yalnızca bilgi edinmek değil, aynı zamanda insanın içsel dönüşümüne hizmet eden bir süreçtir. Öğrenmenin gücü, kişinin dünyayı algılama biçimini, değerlerini, davranışlarını ve toplumsal ilişkilerini derinden etkileyebilir. Bu yazıda, “Hüküm ancak Allah’a aittir” ifadesini pedagojik bir bakış açısıyla ele alarak, bu kavramın öğrenme teorileri, pedagojik yöntemler ve bireysel/toplumsal etkiler üzerindeki yansımasını tartışacağım. ‘Hüküm Ancak Allah’a Aittir’ İfadesi Nedir? “Hüküm ancak Allah’a aittir” ifadesi, İslam düşüncesinde, insanın sadece Allah’ın emirlerine ve takdirine boyun eğmesi gerektiğini vurgulayan bir anlam taşır. Bu ifade, özellikle toplumsal düzenin,…
8 Yorum